#JapanFansFilmAyı: Tremble All You Want (Katte ni Furuetero)

 

Bildiğiniz gibi 17 Haziran itibariyle Japan-Fans'de istek gelen filmlerimiz için bir film ayı başlattık ve bu ay içinde bağımsız çevirmenlerden de filmlerin yer alacağını söylemiştik. İşte bu çerçevede ilk yayınlanan bağımsız film Tremble All You Want oldu. Filmin kontrolü ve yüklemesi bana aitti dolayısıyla benim de izlediğim ilk film oldu. İyi ki de olmuş! Şimdi sizlerle izlediğim film ve diziler için yaptığım gibi bu film için de birkaç yorum bırakacağım. Ama önceden uyarayım, bu yazı spoiler içerir 😁

Öncelikle çeviriyi yapan şüşi'ye çok teşekkürler!

Filmin kontrolünü de yapan kişi olarak yazıma filmi çoook beğendiğimi söyleyerek başlamak isterim. Bu, aslında dış dünyayla kendi içinde bir dünya oluşturmuş ama aslında dış dünyadan bakan birine göre içine kapanık, sessiz bir kızımızın hikayesi. Konusunda da okumuşsunuzdur, kendisinin fosillere ve nesli tükenen hayvanlara ilgisi var. Ama asıl önemlisi bu kızımız ortaokuldan beri bir oğlana platonik aşık.  Oğlanın adı Ichi. Maalesef bir kızın başına gelebilecek en kötü şey aslında, yaşayan bilir 😂 Platonik olarak birini sevmiş herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir hikâye diyebilirim.

Kızımızın filmde mahallesindeki, çevresindeki herkesle nasıl şen şakrak konuştuğunu görüyorsunuz. herkese içini döküyor ve tabii ki konu Ichi. Ichi'den bahsediyor bahsetmesine ama bu kızı da gözüne kestiren biri var. O da Ni. Buradaki kelime oyunu çok hoştu çünkü Ichi Japonca'da bir demek ve Ni de iki. Dolayısıyla asıl sevdiği ve en birinci Ichi, kendisini seven ikinci oğlan da Ni olmuş oluyor. Filmde kendimden, gençliğimden ve bilhassa iç dünyamdan çok şeyler gördüm. 

[spoiler]

Özellikle benim hoşuma giden kısmı her ne  kadar kendisi platonik olarak Ichi'yi sevse de kendisinin Ni adını taktığı karakterin emek vererek onu nasıl kazandığına da şahit olmamızdı. Bazen bir yere odaklandığımız zaman kendi çevremizdeki güzellikleri göremeyebiliyoruz. Yoshika da en sonunda bunun farkına varmış oluyor. Bence Ni'nin sevgisi ve kendi deyimiyle ''hoşlantısı'' da çok saf ve temizdi. Özellikle kırmızı yapışkan kağıt detayı insanın içini sımsıcacık yapıyor. En kötü hissettiğim ve Yoshika'yı en anladığım yer de o kadar sene sevdiği çocuğun ''adın neydi'' diye sorması ve o anda Yoshika'nın göğsüne ağrı saplanmasıydı. O ağrıyı bilenler izlerken de içinde hissedecektir.

Sokakta, kafede konuştuğu insanların aslında iç dünyasıyla olan konuşma olduğunu görünce içim burkuldu desem yeri. İnsan öyle bir başlıyor ki filme, hiç öyle bir şey tahmin etmiyorsunuz. Gerçekten o insanlarla konuşuyor sanıyorsunuz. En sonda gerçek dünyaya gözünü açtığında biz de açmış oluyoruz ve kalbinize bir ağrı daha saplanıyor.

En sinir olduğum yerlere gelirsek...

Açıkçası Ni'ye başta olan tavırları çok sinir etti beni. Hele Ichi ile asansörden çıkarkenki tavırları hiç hoş değildi. O çocuk onları hak etmedi. Neticede kızdan feci hoşlanıyor ve kız da sadece Ichi'ye odaklı olduğu için oğlanı resmen görmek istemedi ve nahoş davrandı.

Bir de şu Ichi'yle sürekli yılışık yılışık konuşan kızı elime geçse ne yapardım bilmiyorum. O hareketleri yaparken ben burada saç baş yoldum. Ichi de uyuzun teki çıktı zaten :p Hak ediyordu bu hareketleri de, neyse...

 Mayu Matsuoka bu rolün hakkını gerçekten çok güzel vermiş. Söylediği şarkı zaten başlı başına çok anlam yüklüydü...

[spoiler bitti]

Velhasıl bence çok sıradışı ve kendi içinde güzel mesajlar içeren, herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir filmle açılışı yaptık. Canım şüşi'me yine yeniden teşekkürler  💖

Film ayı kapsamında filmlerimiz hergün veya iki günde bir yayınlanmaya devam edecek. Japan-Fans.com'dan takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın!