Yıllar Sonra İkinci Erkek Sendromuna Sokan O Dizi: Extraordinary You (G.KORE)

***DİKKAT SPOİLER İÇERİR***

Evet, arkadaşlar başlıktan da anlayacağınız üzere buraya Baek Gyeong ile ilgili içimi dökmeye gelmiş bulunmaktayım. Hazır tatile girmişken ve hala Queen of Tears etkisinden çıkmaya çalışıyorken karşıma editiyle çıkan bu diziye bir şans verdim geçenlerde. İtiraf edeyim ki hiç atlamadan ve severek izlediğim kadar isyan ederek de izledim. Ben, ikinci erkek sendromunu nadirin nadiri yaşayan ben, bu kez saç baş yola yola izledim diziyi. Dizinin genel işleyişi çok güzel, ona kesinlikle lafım yok. Ben zamanında W: Two Worlds dizisini de aşırı beğenerek izlemiştim. Fantastik yapımlarda çizgi film/manga temasını seviyorum. Hatta hatırlarsanız geçen sene Night Of Love With You diye mini bir Çin dizisi çevirisi de vermiştim. O yüzden konu açısından kesinlikle çok tatmin edici bir diziydi. Ama... Ama'sı var işte arkadaşlar. Baek Gyeong konusunda çok dertliyim ve geçenlerde yaptığım paylaşımda gördüm ki bu adam zaten zamanında izleyiciyi ikiye bölmüş. Bölmese zaten yuh derdim. Yakınmalarımı yazmamla bana hak verenler ve kendisine sövenler hemen toplandı 😅

Bir kere şunu söyleyeyim; ben her iki tarafa da hak veriyorum. Yani Haru diyenleri de anlıyorum bir yerde ama şu var ki Baek Gyeong üzerinden de hikaye rahat gidebilirmiş. İkinci bölümde başrol giriyor dolaysıyla siz aslında o girmeden önce "herhalde bu Baek Gyeong bir yerde U dönüşü yapıp kıza aşık olacak ve ikisi üzerinden gidecek" diye kendinizi hazırlıyorsunuz sonra bir bakıyorsunuz Haru diye bir karakter çıkıyor ve ortalığı karıştırıyor. Bence bu seyircinin algısı ve kalbiyle oynamaktır. O yüzden kendisine epeyce ekran başında sövdüğümü belirtmek isterim. Bir de ağzımıza bir parmak bal çalmak için hikayenin içindeki yazarı kullanması daha zalimceydi. Sonuna hiç değinmeyeceğim bile. Millet Haru ve Dan Oh'nun mutluluğuna ağlarken ben Baek Gyeong'un arkasından ağıt yaktım.

Peki neden hak etmedi Baek Gyeong bunları? Aslında hikayenin genel gidişatında da baktığınızda adamın yapayalnız olduğunu ve annesi olmadığı için de böyle dengesiz bir karakter haline geldiğini anlıyorsunuz. Travmaları bile onu haklı çıkarmaya yeter. Önceki hikayede bile bu çok barizken bir de lise dönemi hikayede de böyle görünce darmadağın oldum. Bir de hikayenin genel işleyişinde adamı kızdan bu kadar nefret eder gibi gösterip olayı taaa bilmem kaçında bölümde açıklığa kavuşturmak ve aslında Baek Gyeong'un kızı ta çocukluğundan beri sevdiğini göstermek zalimliğin kaçıncı seviyesidir bilmiyorum. Verdiği çiçeğin bile aslında ne kadar derin anlamlar taşıdığını gördüğümde yıkıldım. Bir de senaristin Dan Oh'nun verdiği anahtarlığı ilkin Gyeong'a ezdirip sonra da çantasına taktırması beni çıldırtan bir diğer ayrıntıydı. Sonraki aşamalarda hareket etmesine ve hamle yapmasına bile müsaade etmemesi... Yine de gereksiz fedakarlıkları üstüne yüklemiş de yüklemiş. Artık ayrıntıya girmeyeceğim, izleyince görürsünüz. Resmen hikayenin içinde eleştirdiği ne varsa karaktere yapmış dedirtti. Bu açından aşırı sinirlensem de zeka ürünü bir dizi olduğunu da acı bir şekilde kabul etmek durumundayım.

Onun dışında Haru karakterini de başrol olarak zayıf buldum. Aslında tek güçlü karakter Dan Oh'ydu. Ama biraz onun altında erkek karakterler ezilmişti o yüzden biraz dengesizliği de tadımı kaçırdı dizinin. Ama onun haricinde Dohwa'nın karakter gelişimi, Yeo Ju Da'nın gelgitlerinin güzel işlenmesi ve arkadaşlıkların gösterilişi açısından sevdiğim bir dizi oldu. Dan Oh'nun babası baba gibi bir babaydı (her ne kadar Hae In'in babası kadar olamasa da :p) ama yine içimi paramparça eden Gyeong'un aile içinde kendine bir türlü yer bulamaması ve kardeşinin sevgisini görememesiydi. Sonlarını yukarıda saydığım diğer sebeplerden ötürü biraz atlayarak izledim ama her şeye rağmen yine de tavsiye edebileceğim bir dizi. 

Lütfen gelip de Baek Gyeong'culuk yaptım burada diye taşlamayın beni. Ben sessizce arkasından yas tutmaya devam edeceğim ve kimseye de rahatsızlık vermeyeceğim, merak etmeyin. Zaten sizinkiler mutlu sona kavuştu o yüzden teselli edin benim gibileri 😞