Neler İzliyorum: Paralel Fufu Shinda “Boku to Tsuma” no Shinjitsu (2025)

 Evet, yanlış görmüyorsunuz. Bir J-Drama yorumuyla, hem de güncelinden, buralara dönmüş bulunmaktayım!

Bildiğiniz gibi bahar geldi ama sadece mahallemize, ülkemize değil Japan-Fans'e de bahar geldi. Birbirinden güzel dizilerle açılışı yaptık ve ben de yeni başlayan dizilerden biriyle izleyici erama girdim. Nocturne'nün çevirisini üstlenmiş olduğu Paralel Fufu dizisinden bahsediyorum bu arada :p

Fantastik türde ve evli bir çifti konu olan dizi çok ilginç başladı. İlk kez blogumda bu diziyle birlikte güncel blog yazısı yazmaya da karar verdim. Dizinin ilk bölümünü bugün yayınladı nocturne ben de hemen arkasından izledim. Öncelikle çok şeker bir çift ve dışarıdan mükemmel duran bir ikili. Bizim de aslında aşina olduğumuz "her şey de mükemmel olamaz" olayı burada da kendini gösterdi. Aşırı ilgili koca ve ondan biraz sıkılmış karısının tam da böyle işler yolunda gitmiyor gibiyken başına inanılmaz bir şey geldi. İkisi de bir kazada öldü! Evet, ikisi de. Şimdi diyeceksiniz ki o zaman bu ruhlar aleminde falan mı geçiyor? Hayır. İşte dizinin en vurucu yeri burası. İkisi de aslında farklı boyutlarda. Karısının boyutunda kocası, kocasının boyutunda da karısı ölüyor. Aynı şekilde, aynı yerde ve aynı saatte. İkisi de öldü diye eşlerinin yasını tutarken birden birbirlerini karşılarında buluyorlar ama çok uzun sürmüyor. Çok kısa bir süre görüyorlar birbirlerini. İkisi de önce rüya herhalde dese de üst üste devam edince işin peşine düşüyorlar tabii. Ama burada asıl mesele ikisini de aynı şekilde öldüren ve kendilerinin boyutlarında bunlardan bu kadar nefret eden kim?

1. Bölüm

İlk bölüm itibariyle anladığımız şu ki hem eşlerin birbirleri arasındaki meselelere hem bu fantastik olaya hem de cinayete yer verilecek. Yani oldukça kompakt bir dizi diyebiliriz. Dizinin en dikkatimi çeken yeri adamın kendi başına evdeyken ev karanlıkken kadın geldiği anda ortalığın aydınlanması. Burada çok güzel bir ince var ve bence de kocası kadını baya seviyor. Kadın sevmiyor demiyorum ama biraz bunalmış olmasından mütevellit o öldükten sonra biraz o özgürlük de tatlı gelmiş gibi bir hava verdi. İlerleyen bölümlerde bakacağız artık.  Diğer dikkat çekici yanı da eşler arasındaki özel hayat kavramının varlığıydı. Adam karısının telefon şifresini bilmiyordu mesela üç yıllık evli olmalarına rağmen. Bir bakacak gibi olsa da son anda vazgeçti. Tamam, içine kurt düştü ama yine de şeytana uymadı. Takdir ettim. O kurt içimizde ama çözeceğiz meşru yollardan Kantacığım 😂 Tek temennim tahmin ettiğim şeyin çıkmaması. 

İlk bölüm itibariyle gayet beğendim. Üç konu birden kısa sürede oldukça sürükleyici bir dizi olacak. Siz de izliyorsanız lütfen yorumlarınızı benimle paylaşın!

2. Bölüm - Kim Daha Çok Seviyor?

Bu bölüme böyle demeyi tercih ettim. Neden diyeceksiniz, aslında cevabı ortada bir soru ama ilerleyen bölümlerde kadına haksızlık yapmış olursak diye çok taraflı yazmadım. Bu bölümde ikilinin kendi dünyalarında yaşamlarına nasıl devam ettiklerini gördük. Bilmiyorum siz nasıl değerlendirirsiniz ama kadın biraz fazla adapte olmadı mı duruma? Sanki kocasının hayatından yok olmasını bekliyormuş gibi. Diğer yandan kocasıysa karısını her gece görebiliyor olmasına rağmen kadının yasını tutuyordu. Kıskançlığı da bence gayet dozajında. Bölüm sonunda kadının telefon şifresini değiştirmesi ve bunun üzerine kocasının artık kendini yiyip bitiren soruyu şak diye sorması bence gayet normaldi. Ama kadın bunu eski bir olaya bağlayarak adama tavır yaptı. İlk bölümde de bu hissi alıyordum ama kadın bence çok sevdiği için değil de, kocası kendisine değer verip ilgilendiği için evlenmiş gibi. Daha sonra bu ilgiyi kaldıramamış ve evlilik artık bunaltıcı hale gelmiş gibi duruyor. Adamın sevdiğine eminim bu arada ve bir erkek olarak ister istemez "yoksa beni sevmiyor muydu?" izlenimine de kapılıyor. Kim olsa bence aynı şeyi de düşünürdü. Çok bunaltıcı olduğunu da düşünmüyorum o yüzden kadın değişmezse sanırım aşırı derecede sinir olarak bitireceğim kendisine diziyi.

Gelelim akşam buluşmalarına. Yavaş yavaş tost makinesine gelmeye başladık sonunda. Bununla ilgili de alınan yerle alakalı mı bir yere bağlayacaklar yoksa gerçekten ikisinin de düşündüğü gibi o ilk düştüğü zamandan kaynaklı bir maddenin yayılmasından ötürü her şey bir rüya mı çıkacak diye bir ikileme düştüm. Burada belki de senarist böyle ortak bir rüya ile ikilinin yolunda gitmeyen evliliğini düzeltmeleri için bir fırsat sunmuş da olabilir. O yüzden sonunda böyle bir şey çıkması da muhtemel.

Cinayet olayına gelirsek, sonunda işin peşine düşen bir dedektif gördük. Arkadan bize olay mahalline yine dönen katili gösterdiler ama kim olduğu henüz belli değil. Barmen olmaması için dua ediyorum ama 😅 Şu anda iş yerinde saf görünen potansiyel Yamacchi'lerden hatta ofisteki kızdan bile şüphelenir haldeyim. Henüz çok başındayız tabii ama kim, neden ve nasıl bu ikisini ayrı dünyalarda aynı şekilde öldürmüş olabilir bilmiyoruz. Çünkü izlerken aslında çok sıradan bir çift. Kimseye zararı olmayan kendi halinde yaşayan bir ikili. Merakla bekliyoruz bakalım!

3. Bölüm - Ayrı Dünyaların İnsanları

Böyle dediğime bakmayın, aslında ikinci bölümdeki öngörüm çıktığı için epey sinirliyim. Bizim kız iyiden iyiye "yalnız olmak ne rahatmış" moduna geçti. İkinci bölümde çok çabuk alıştığını söylemiştim, bu bölümde de annesine sorunca ve evlilikleriyle ilgili kendisini rahatsız eden şeyi yeni çözdüğünde kendisine gelen rahatlama beni iyice deli etti. Kadına hak vermiyor değilim, boğabilir ama sen de iletişim özürlüsü bir insanmışsın. Buradan bu sonuç ortaya çıkıyor. Kanta'nın burada daha çok seven kişi olduğunu hikâye de biraz tasdiklemiş oldu. Kanta hâlâ kendi hayatına dönebilmiş değil ve hâlâ karısının yolunu gözlüyorken Natsume bir de aşk itirafı aldı. Bazılarımız suçunun barmen olabileceğine dair tahminlerde bulunuyoruz ama nedense ben çocuk Natsume'ye açıldıktan sonra o ihtimali biraz ikinci plana attım gibi. Bir de bu itiraf olayının iki dünyada  da aynı anda olması detayı güzeldi. Kanta'nın dünyasında Natsume olmasa bile barmen ona Natsume'yi sevdiğini itiraf etti. Bir de çocukluktan arkadaşlarmış, ona ben de baya şaşırdım doğrusu. 

Tabii ki Natsume bir şeyleri çözüp ikisi de "öldükten sonra" bu ilişkiyi bitirmiş olsa da ortada bir cinayet davası da var. O da bir yandan ilerlemeye devam ediyor. Polisin işin peşine düşmesi olayların biraz daha aydınlanmasına vesile oluyor. Arkadan sanki Kochi'ymiş gibi gösterseler de bence alakasız biri çıkma ihtimali hâlâ yüksek. Ben o çocuğun o kadar kötü olabileceği ihtimalini düşünmek istemiyorum ya da, bilmiyorum. Bakacağız. 

Benim kişisel ve düz yorumlarımın ötesinde aslında hikâyede basit bir iletişim sorununun ve "bizden çok iyi çift olur" düşüncesiyle çıkılan yolda asıl hatanın yapılmış olabileceği bize gösteriliyor. Günümüz çiftlerinin belki de en büyük problemi olabilir. Basit ve "bunu da görmezden geleyim, ne olacak" dediğimiz şeyler ilişki içinde çok büyüyebiliyor ve yönetilemez hâle gelebiliyor. Ben izleyici olarak Kanta'nın iyi niyetinden hiç şüphe etmedim, etmiyorum da ama boğucu olabileceğini Such A Good Love yazımda da yazmıştım. Kanta'nınki biraz daha belirgin ve bunaltıcı diyebiliriz bu anlamda. İş ortamında tanışıp evlenenlerin de bazı şeyleri çok iyi göz önünde bulundurması gerektiğine dair de bir hatırlatma yapmış senaristimiz. Ayrıca yanlış anlaşılma da giderildi, ben de o tarz bir şey çıkacağını tahmin ediyordum ama yine de Kanta'nın bir erkek olarak böyle bir hezeyana kapılması çok anormal karşılanmamalı. Onu da tekrar söyleyeyim.

Bunların hepsini toparladığımızda elimizde başlıkta da dediğim gibi aslında ne kadar ayrı dünyaların insanları oldukları da çıkıyor. Bölüm sonu ve gelecek bölüm fragmanında olayın artık başka bir boyutuna geçeceğiz. Bazen çiftlerin ara vermesi iyidir, ilişki toparlanır. Muhtemelen bu çiftte de olayları çözmeye çalışırken yeni bir kıvılcım doğacak ve birbirlerini yeniden keşfedecekler. Ben yolun sonunu o açıdan aydınlık görüyorum ama henüz çok erken yorum yapmak için tabii. Bu benim hüsnü zannım. Siz benim başlığa bakmayın yani :p İleriki bölümlerde izleyip görelim!

Diziyi izlemek için: https://www.japan-fans.com/showthread.php?tid=24108&pid=194925#pid194925