Filoloji Öğrencisi Olan IDPeaceM Yazı Nasıl Değerlendirdi? - ID; Peace M

Filoloji Öğrencisi Olan IDPeaceM Yazı Nasıl Değerlendirdi?

Çok sevgili takipçilerim, bilhassa da benim gibi filoloji okuyan ya da okuyacak arkadaşlarım!


 





Evet, bu yazıyı hem biraz motivasyon olsun hem de Twitter'da gördüğünüz çeviri alemi dışında neler yaptığımı da biraz sizlerle paylaşmak amaçlı ve biraz da kurslar konusunda naçizane yol göstermesi için hazırlamış bulunuyorum.



Yazıma girmeden önce biraz kendimden bahsetmek istiyorum ki bir ön bilgi olmadan direkt konuya girmeyeyim, kuru kuru olmasın 😜



Bilen vardır, bilmeyen vardır ama bendeniz bu sene 31 yaşına girdim ve şu anda üçüncü üniversitem olan Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde 3. sınıf öğrencisiyim. Bundan önce 2009 senesinde hiç mi hiç istemeyerek şimdiki adı Hacı Bayram Veli Üniversitesi olan ama eskinin Gazi Üniversitesi İşletme Bölümü olan yerde beş sene sürüne sürüne okumaya çalışmış; yoğun çalışma ve çabalarım sonucu en son Hacettepe'yi kazanarak ailemi ikna edip 2014 senesinde Hacettepe'nin Fransızca Mütercim Tercümanlık bölümüne geçmiştim. Elbette hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyor ve bazen en çok istediğimiz şeylerle ilgili sınanabiliyoruz. Benim de bu hayattaki en büyük imtihanım sanırım okullarla oldu zira bu kez de 2016 evlilik sebebiyle okuluma ara vermek durumunda kaldım. Ancak 2018'de yeniden çocuğumla birlikte Ankara'ya dönmemizin ardından okula devam etme kararı aldım. Lakin uzun bir süre ara verdikten sonra ve çocuğumun da hala küçük olması sebebiyle tekrar ara verdim ve 2019 senesinde YKS'ye girme kararı aldım. Bu kez çocuğumla kendim için daha kolay olabilecek bir bölüm tercih etme kararı aldım ve o sene yine, yeniden Hacettepe Üniversitesi'ni fakat farklı bir bölümünü, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandım. Şu anda ise 3. sınıfa geçmiş bulunmaktayım. Yaşadığım bir sürü şeyden sonra 28 yaşımda yine radikal bir karar alarak başladığım okulumda bu sefer emin adımlarla yürümek adına çok daha planlı olmaya ve kendime hedefler belirlemeye karar verdim. Okula başlarken ilk hedefim ilk sene okula olabildiğince alışabilmek, derslerin işleyişini anlayabilmek ve en önemlisi de hocalarımı tanımak oldu. İlk iki sene boyunca sadece buna odaklandığım için ikinci sınıfın sonunda çok temiz bir ortalama ile yaza girdim ve bu sene adımları büyütmeye giden yolda ilk üç hedefimi belirleyerek yaz tatilime başladım.


Öncelikle şunu belirteyim ki bu yaza girerken çok zor bir süreçten de geçmekteydim. Yine de önceki yıllarda olduğu gibi bunun beni yıldırmasına izin vermemek için kendimi epeyce motive etmek durumunda kaldım. Benim en büyük avantıjım ise ailemin arkamda olması ve özellikle çocukla okulu devam ettirmem konusunda müthiş desteği oldu. Bu yazı çok büyük imkansızlıkları başarmanın yazısı değil o yüzden. Size "Off, bir sıkıntılar çektim ki sormayın! Ama yine de aşırı başarılı oldum" minvalinde bir şeyle gelmiyorum, bunu baştan belirtmek isterim. Ben maddi açıdan da belli bir ortalamada imkanlara sahip olan, ailesi her zaman destek olmuş biri oldum. Elbette çocukla okumak yine de kolay değildi ama birçok kişinin yaşadığı sıkıntıyı yaşamadım o yüzden bu süreci yönetmek benim açımdan rahat oldu diyebilirim. Tek sorunum sanırım bazı zamanlar çocuğum sabaha kadar uyumadığı için okula uykusuz gittiğim olmuştur ama o da inanın çok büyütülecek bir mevzu değildi. Neyse. Yazının asıl konusuna girelim artık.


***





Gelelim bu yazki hedeflerime ve bunların kaçını nasıl gerçekleştirdiğime. Biliyorsunuz ki 2. sınıf üniversite hayatımızda bir kırılma noktası sayılır çünkü tam manasıyla ne yapacağımıza artık iyice karar verip ona göre yol haritası çizmemiz gerekir. Ben de artık tam manasıyla çevirmenliğe ve yanında Asya Çalışmaları'na yönelmeye karar verdim. Çevirmenlik kısmına şaşırmamışsınızdır elbette ama Asya Çalışmaları'na yönelme sebebim kesinlikle sosyal medya kimliğimden bağımsız gelişti. Hacettepe'de almış aldığım Doğu Asya Çalışmaları dersi bana çok şeyler kattı ve o dersten sonra ciddi şekilde bu konu üzerine eğilmeye başladım. O yüzden hedeflerimi de ona göre yeniden şekilllendirdim. Bu sene için ilk amacım özellikle altyazı çevirisi açısından kendimi geliştirmek ve bu konuda bir setifika almaktı. İkinci hedefim ise uluslararası ilişkiler açısından temel olabilecek ve güncel konuları da içine alan bir program dahilinde ders görmekti. Üçüncü hedefim ise bu sene içinde belli bir seviyeye getirmiş olduğum Korecemi sertifikalandırmaktı. 









Gerçekleştirdiğim bu hedeflerin ilkinden bahsedeyim sizlere. Öncelikle yoğun olarak kurs arayışlarına girdim ve bir sürü araştırma yaptım ama çok ilginç bir şekilde önüme SVO Tercüme'nin bir ilanı düştü ve fiyatının da uygun olması üzerine ilk kursuma yazıldım. Bu aldığım kurs altyazıya yönelikti. Kısa ama gerçekten güzel bir dört hafta sonunda ilk sertifikamı almış oldum. Kurs süresince fansub'da neleri yanlış yaptığımızı ve nasıl daha profesyonel olmamız gerektiğini çok iyi bir şekilde öğrendim ve hala öğreniyorum da. SVO Tercüme'den aldığım ders 600TL idi. İmkanı olanlar için fiyatını da yazmak istiyorum ki belki benim gibi bu dersleri alıp kendini geliştirmek isteyenlere bir faydası olur diye. Derslerimiz akşam ikişer saat olarak gerçekleştiriliyordu ve iki gün veriliyordu. Yani toplamda sekiz ders ile kursu tamamlamış olduk. Altyazının inceliklerini öğrenirken aynı zamanda çeşitli alıştırmalarla da elimizi iyice altyazıya alıştırıyorduk. Bu açıdan çok verimli oldu benim açımdan diyebilirim.





İkinci hedefim ise uluslarararsı ilişkilere yönelikti. Uzun süredir takip ettiğim Dış Politikalar Enstitüsü'nün uzun süredir yürüttüğü bir staj programı bulunuyordu. Bu programın 14. dönemi için başvurmaya karar verdim. Bu staj programı da yine öğrenciler için oldukça uygun fiyatlıydı. 350 TL gibi bir miktar yatırarak başvurumu yaptım ve yine bir ayı aşkın bir süre içinde alanında gerçekten deneyimli isimler olan M. Fatih Ceylan ve Tarık Oğuzlu başta olmak üzere birkaç kıymetli hocanın yer aldığı programda dersler gördüm. Bu staj programında iki ders seçip analiz yazmanız zorunlu tutuluyordu. Ben de biri Uluslararası Güncel Sorunlar ve Türk Dış Politikası ve bir diğeri de Uluslararası İlişkiler Teorileri ve Küresel Siyaset adındaki iki dersi sıkı şekilde takip ettim ve analizlerimi her hafta dersten sonraki 48 saat içinde yazarak kuruma gönderdim. Bu staj sonunda ise sertifikamı almış oldum. Müthiş keyifli ve çok şeyler öğrendiğim bir programdı. İmkanım olursa 16. dönem stajı açıldığında yine katılmaya çalışacağım. Sizin de uluslararası ilişkilere ilginiz varsa muhakkak takip etmenizi öneririm. Çoğu zaman ücretsiz webinarlar da oluyor, onları da takip etmeniz halinde büyük katkısını göreceğinizden eminim.







Üçüncü hedefim ise Korece üzerineydi. Türkiye'de Korece dersi alınabilecek en iyi yer hepinizin bildiği gibi TÖMER. Özellikle Koreli hocaların ders veriyor olması sebebiyle benim de tercih ettiğim kurum burası oldu. Henüz başvuru süreci başlamadan bilgi almaya başladım. Yine TÖMER de öğrencilere indirim yapan bir yer. Buraya da 1200 küsür lira gibi bir ücret ödedim. Derslerimiz iki hafta önce başladı ve Pazartesi ile Çarşamba günleri online olmak üzere akşam saatlerinde 19:00-22:00 arasında gerçekleşiyor. Yüz yüze dersleri de olmasına rağmen gidemeyeceğim ve fiyatı da daha makul olduğu için ben online dersi tercih ettim. Bu kursa başlamadan önce de bir seviye tespiti yapıldı. Bu seviye tespitini de hocamız olacak olan Koreli hoca yaptı.  Ben şu anda orta seviyeye bir tık yakın olan Temel 2B derslerini alıyorum. Derslerimiz tamamen Korece oluyor. Her hafta yazma ödevlerimiz oluyor. Benim özellikle yazma ve konuşmada çok eksiğim olduğu için oldukça verim aldığım bir kurs diyebilirim. Çoğu yapıyı bilmeme rağmen özellikle kelime anlamında bir sürü yeni şey öğrendim ve eksiklerimi daha net görmüş oldum. Şu an okul da olmadığı için rahat bir şekilde tekrarlarımı yapıyor ve olabildiğince öğrendiklerimi pekiştiriyorum. Sizlerin de imkanı varsa kesinlikle Korece dersler için TÖMER'i tercih etmenizi tavsiye ederim. Hocamız da çok tatlı ve gerçekten işinin ehli bir insan. İnanın not almadan bile birçok şeyin hafızama kazındığını tecrübe ettim. Bu konuda da hiç şüpheniz olmasın.


***



İşte benim yaz tatilim bu şekilde geçti diyebiliriz. Bir dil öğrencisi olarak belki de en verimli geçirdiğim yaz tatili oldu. Elbette tatil başladığında bir miktar dinlendim ve arkasından da Japan-Fans'te film ayı için bir sürü  film çevirisi yaptım. Çoğunuz belki de sadece bunlarla uğraştığımı düşünmüş olabilir ama herkesin olduğu gibi benim de normal hayatımda bir sürü meşgalem devam ediyordu. Bu yaz tatilinden gerçekten verim aldığımı düşünüyorum o yüzden. Böylelikle aynı anda birkaç işi yapma kapasitemi de artırmış oldum. Benim gibi dil öğrencisi olan tüm arkadaşlara tavsiyem kesinlikle boş kalmamaları ve yaz tatilleri için böyle ufak gibi görünen ama sizlere çok şey kataca hedefleri belirlemeniz. Benim aslında bu konudaki en büyük ilham kaynaklarımdan biri de okuldan arkadaşım ve çok sevdiğim güzeller güzeli insan geleceğinçevirmeni olmuştur. Her dil öğrencisinin hesabını muhakkak takip etmesini de şiddetle öneriyorum. Hem kendini hem de takipçilerini müthiş motive ediyor. Ben sınava hazırlanırken kendisini takip etmeye başlamıştım ve sonra ikimiz de Hacettepe'yi kazandık. Şimdi de güzel bir arkadaşlığımız var. Aramızdaki yaş farkına rağmen kendime çok yakın hissettğim biri. Candan,  kardeşim gibi sevdiğim bu tatlı insan öğrenci koçluğu da yapıyor, dil bölümlerine hazırlanan arkadaşlara kendisinden koçluk almasını da tavsiye ederim.



Elbette bu seneki hedeflerim burada bitmiş değil. Önümde hedefler dağ 😅 Amaca giden yolda en önemli şey elimizden geldiğince kendimizi geliştirmeye çalışmak. Artık imkanlar dünyasında yaşıyoruz. Ben Korece öğrendiğim zamanlarda çok çok az kaynak vardı ama oturup kendimce imkan oluşturdum. Sizlerin ise önündeki kaynaklar derya deniz. Youtube'da bile tonlarca kaynak mevcut. Her konuda bilgi alıp kendinizi geliştirebileceğiniz platformlar var. Kendinize uygun olanları bulup hedeflerinize giden yolda bunları kullanmaya çalışın.


Benim gibi dil okuyan arkadaşlara en büyük tavsiyem öncelikle öğrendiğiniz dil ile sınırlı kalmayın. Muhakkak yanına bir dil hatta mümkünse iki dil ekleyin ve elinizde olan dili de sürekli canlı tutun. Sürekli okuyun, gündemi takip etmeye çalışın. Bizim bölümümüzdeki hocalar bile gazeteleri takip etme görevi veriyor hala. Teknoloji alanında olsun, tıp alanında olsun, hukuk alanında olsun her alanda muhakkak biraz terminoloji bilginiz olsun. Bizim işimiz çok daha zor çünkü biz her alanda hizmet verebilecek insanlarız. O yüzden herkesten daha çok koşmamız ve belki de yorulmamız gerekiyor. Çoğu okuyan arkadaş henüz belki de daha yolun çok başında o yüzden sizler çok daha avantajlısınız. Lütfen zamanınızı güzel kullanın, kıymetini bilin. 






Umarım sizlerin de her şey gönlünüzce olur. Ufacık bir katkım bile olduysa mutlu olurum.


Hepinize başarılı bir yıl diliyorum şimdiden!

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.